9 Haziran 2009 Salı

gittin 
ben arkandan sadece baktım
oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki..
gidersen iyiye dair ne var sa yitireceğim hepsini
gidersen sönecek içimdeki ateş
o karanlıkta yolumu kaybedeceğim.;diyecektim sana
konuşamadım...

gittin..
gidişini görmemek iin gözlerimi kapattım
öylesine acıdıki içim,tutp koparsalardı kolumu bacağımı
bu kadar acı duymazdım.
acım yaş olup akmalıydı gözlerimden
ağlayamadım..

gittin...
gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden
ellerim değilmiydi her dokunuşumda seni ürperten
ürperdin yine biliyorum
bir kez dokunsam bir kez tutsam elerini
gitmek için topladığın bütün cesaretin kaybolurdu,
tutamadım...

gittin...
bir yıkım gibiydi gidişin
sen adım adım uzaklaşırken benden
çöküp kaldı bedenim olduğu yerde
nice terk edişlere dayanan bu yürek bu kez yenilmişti
bu kadar zayıf değildim ben,kalkmalıydım 
kalkamadım...

GİTTİN 
oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum
hazırdım gidişine kaçak zamanları yaşıyorduk
bense gidişinin ertesi günü
hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım
başlayamadım...

gittin..
birşey söyledin mi giderken
kal dememi istedin mi?
son bir kez SENİ SEVİYORUM dedin mi?
bekle beni döneceğimn diye umut verdinmi?
beynim öylesine uğulduyordu ki 
duyamadım...

gittin..
nereye gittiğin önemli değildi
binlerce kilometre uzakta da olsan
iki metre ötemde de farketmiyordu.
artık yoktun ve bu düşünce beni kahrediyordu.
kurtulmalıydım senden,bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım.
kurtulamadım..

gittin..
unutulanların arasına katılmalıydın
anıları bir sandığa koyup hayatı bir yerinden yakalamalıydım
bu aşk noktalanmalıydı,bu sevdadan vaz geçmeliydim
yapamadım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder